Yaşlanma etkileri en fazla yüz bölgesinde kendini belli etmektedir. Genellikle kırışıklık ve sarkma oluşumlarıyla yüz görünümünü değiştirmekte olan deformasyonlar kişinin olduğundan daha yaşlı ve yorgun görünmesine de sebep olabilmektedir. Canlı ve genç bir yüz görünümüne kavuşmak isteyen hastalar çeşitli estetik cerrahi operasyonlarına başvurmaktadır ancak çoğu hasta cerrahi operasyonlara karşı çekimser yaklaşmaktadır. Bu noktada gelişen tıbbi yöntemler kullanılarak estetik bir görünüme cerrahi olmayan yollardan ulaşılması hedeflenmektedir. Sıvı ip adı verilen yüz gençleştirme uygulamasında cerrahi operasyon gerekmeksizin arzu edilen görünüm oluşturulabilmektedir.
Sıvı İp Uygulamasını Kimler Yaptırabilir ?
Yaşın ilerlemesine bağlı olarak kemiklerde erime, kas yoğunluğunda ve yağ dokusunda azalma ve cilt dokusunda kollajen eksikliği meydana gelmektedir. Tüm bunların sonucunda cildin elastikiyetini kaybetmesi söz konusudur. Cilt elastikiyetini kaybettiği takdirde yaşlanma belirtileri daha fazla göz çarpar hale gelmektedir. Yüz bölgesinde yaşlanma belirtileri olarak adlandırılan sarkma, kırışıklık ve çizgi oluşumları yüz ovalini bozmaya sebep olmaktadır. Ayrıca kollajen eksikliğinden kaynaklanan ciltteki nem kaybı parlaklığın gitmesine ve mat bir cildin oluşmasına neden olmaktadır. Tüm bunlar hastayı olduğundan daha yaşlı göstermekte ve canlı cilt görünümü yerine soluk ve yorgun bir cilt meydana getirmektedir. Bu durumlardan şikayetçi olan hastalar genellikle orta yaş ve üzeri olmaktadır. Orta yaş ve üzerindeki hastalar yüz bölgesinde estetik bir görünüme sahip olmak için cerrahi operasyonlara sıcak bakmıyorsa sıvı ip uygulamasına başvurarak istedikleri sonucu elde edebilmektedir. Ayrıca estetik cerrahi operasyonlarının istenmeyen yapay görünüm sonuçları riskini göze almak istemeyen hastalar için de oldukça doğal bir görünüm elde edilen sıvı ip uygulaması tavsiye edilmektedir.
Sıvı İp Uygulaması Nasıl Yapılır?
Sıvı ip aslında yüz dolgusu uygulamasıdır. Bu uygulamada yüzdeki hacim kaybı yerine konur. Bu hacim kaybının yerine konulması bir çok kişide adeta yüz germe benzeri bir etki oluşturarak, sarkıklıkların azaldığı dinç bir yüz görünümü elde edilir. Bu nedenle bu uygulamaya yüz germeye gönderme yaparak sıvı ip ismi verilmiştir. Bu uygulamanın yüz dolgusundan farkı bir iki bölgeyle sınırlı kalmaması ve tüm yüzün hedeflenmesidir. Bu uygulama ortalama yarım saat kadar süren ve anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. İşlem sırasında ince kanüller aracılığıyla cilt altı yağ yastıkçıklarının olduğu bölgeye dolgu maddesi enjekte edilmektedir. Yüz bölgesinde önceden belirlenen sarkmış bölgelerin altına sıvı enjeksiyonu yapıldığı takdirde cilt tekrardan eski formuna kavuşturulmaktadır. Bir nevi dolgu tekniği olan sıvı ip uygulamasında yanaklar, elmacık kemikleri, çene ve çene hattı, kaşlar ve ağız kenarlarındaki sarkmalar onarılmaktadır. Ayrıca sıvı ip uygulamasında cilt altından dolgu maddesi enjekte edilerek istenilen bölgelerde belirli oranda kalkık görünüm de elde edilebilmektedir. Özellikle elmacık kemiklerini belirginleştirmek veya kaşlarının daha kalkık bir görünüme sahip olmasını isteyenler için sıvı yüz liftingi yapılabilmektedir.
Sıvı İp Uygulaması Sonrası Süreç Nasıldır?
Sıvı ip cerrahi olmayan bir uygulama olduğu için anestezi gerektirmez dolayısıyla hastada anestezi etkileri görülmemektedir. Bu yönden oldukça kolay bir uygulama olan sıvı ip uygulamasında ağrı hissi neredeyse hiç yaşanmamaktadır. Sıvı ip uygulama sonrası hasta hemen günlük yaşantısına dönebilmektedir ve genellikle morluk ve şişlik oluşumu görülmemektedir. Sıvı ip uygulaması enjekte edilen dolgu madde cildin doğal yapısına uyumlu olduğu için herhangi bir olumsuz reaksiyon olasılığı çok düşüktür. Sıvı madde kendiliğinden erime özelliğine sahiptir bu yüzden zaman içerisinde sıvı ip uygulaması etkileri kendiliğinden kaybolmaktadır. Kişiye göre etki süresi değişen sıvı ip uygulaması ortalama 1-2 yıl kadar kalıcılığını göstermektedir.