Selülit Mezoterapisi İzmir
Selülit mezoterapisi, portakal kabuğu görünümü olarak bilinen selülitin azaltılması için cilt altına mikro enjeksiyonlarla özel karışımların verilmesi esasına dayanan medikal-estetik bir uygulamadır. Günümüzde özellikle kadınlarda sık görülen selülit problemini hedef alan bu yöntem, dolaşım bozukluklarını düzeltmesi, yağ dokusunun parçalanmasına yardımcı olması ve cilt kalitesini artırması nedeniyle sık tercih edilmektedir.
Selülit Mezoterapisi İzmir: Selülit Mezoterapisi Nedir?
Selülit mezoterapisi, belirli aktif maddelerin (kafein, fosfatidil kolin, L-karnitin, hyaluronik asit, organik silisyum ve dolaşımı düzenleyici içerikler) çok ince iğnelerle selülitli bölgelere enjekte edilmesi işlemidir. Amaç; yağ hücrelerini küçültmek, cilt altı dolaşımı artırmak, lenf drenajını hızlandırmak ve bağ dokusunu güçlendirerek portakal kabuğu görünümünü azaltmaktır.
Mezoterapi, ince iğne enjeksiyonlarından oluştuğu için derinin orta tabakasını (mezoderm) hedef alır ve bu nedenle yüzeysel kozmetik uygulamalara göre çok daha etkili bir sonuç verebilir.

Selülit Mezoterapisi Nasıl Uygulanır?
Selülit mezoterapisi uygulaması oldukça kısa sürede tamamlanan ve konfor seviyesi yüksek bir prosedürdür.
Uygulama Adımları
-
Bölgenin Analizi: Uzman hekim tarafından selülitin derecesi, yağ dağılımı ve cilt yapısı değerlendirilir.
-
Kişiye Özel Karışım Hazırlığı: Problem alanına uygun aktif maddeler belirlenir.
-
Lokal Anestezi: Hassasiyeti azaltmak için topikal krem uygulanabilir.
-
Mikro Enjeksiyonlar: İnce iğnelerle cilt altına özel karışımlar uygulanır.
-
Masaj ve Lenf Drenaj: Enjeksiyon sonrası dolaşımı artırmak için hafif masaj önerilebilir.
Her seans ortalama 10–20 dakika sürer ve genellikle 4–10 seanslık bir tedavi planı uygulanır.
Selülit Mezoterapisinin Etkileri
Selülit mezoterapisi, hem kan dolaşımını hem de yağ hücresi metabolizmasını hedef aldığı için çok yönlü bir etkiye sahiptir.
Başlıca Etkileri
-
Portakal kabuğu görünümünü azaltır
-
Yağ hücresi hacmini küçültür
-
Cilt dokusunun sıkılığını artırır
-
Lenfatik drenajı hızlandırır
-
Bölgesel ödemi azaltır
-
Cilt elastikiyetini artırır
-
Dolaşım bozukluğuna bağlı soğukluk ve sertlik hissini azaltır
Uygulama sonrası etkiler ikinci veya üçüncü seanstan sonra belirginleşmeye başlar.
Selülit Mezoterapisi Kimlere Uygulanabilir?
Selülit mezoterapisi; hormon dengesizliği, yaşam tarzı, genetik faktörler veya dolaşım bozukluklarına bağlı selülit problemi yaşayan yetişkin bireylere uygulanabilir.
Uygulanabilir Gruplar
-
Kadınlarda özellikle bacak, basen, kalça ve karın bölgesi selüliti
-
Kilo alıp verme sonrası oluşan cilt altı düzensizlikleri
-
Hafif ve orta seviye selülit
-
Yağlanmanın yoğun olduğu bölgelerde görünüm bozukluğu
Uygulanamayacak Durumlar
-
Hamilelik ve emzirme dönemi
-
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar
-
Kontrolsüz diyabet
-
Aktif enfeksiyon veya cilt hastalığı bulunan bölgeler
-
Alerjik reaksiyon riskinin yüksek olduğu bireyler
Selülit Mezoterapisinin Avantajları
Selülit mezoterapisi, cerrahi olmayan ve kısa sürede sonuç veren bir tedavi olması nedeniyle sık tercih edilmektedir.
Öne Çıkan Avantajlar
-
İz bırakmaz ve cerrahi işlemler gerektirmez
-
Uygulama süresi kısadır
-
Günlük yaşama hemen dönüş sağlar
-
Etkili bir bölgesel incelme desteği sunar
-
Cildin genel görünüm kalitesini artırır
-
Kişiye özel çözümler sunulabilir
Selülit Mezoterapisinden Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?
Uygulama sonrası birkaç basit öneri, sonucun daha hızlı ve kalıcı olmasına katkı sağlar.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
İlk 24 saat sıcak duş alınmamalı
-
Sebzeden zengin, tuz ve şekerden fakir beslenme tercih edilmeli
-
Bol su içilmeli
-
Düzenli yürüyüş veya hafif egzersiz önerilir
-
Sauna, hamam ve yoğun spor ilk 48 saatten sonra yapılmalı
-
Alkol tüketimi dolaşımı olumsuz etkileyebileceği için sınırlandırılmalı
Selülit Mezoterapisi Kaç Seans Sürer?
Selülit derecesine göre ortalama haftada 1 kez olmak üzere 6–10 seanslık bir tedavi uygulanır.
Yoğun portakal kabuğu görünümünde seans sayısı artırılabilir.
İstenirse bölgesel incelme veya cilt sıkılaştırma işlemleriyle kombine edilebilir.
Selülit Mezoterapisi Etkisi Ne Kadar Kalıcıdır?
Tedavinin kalıcılığı kişinin yaşam tarzı ile doğrudan ilişkilidir.
Düzenli hareket, sağlıklı beslenme ve su tüketimi desteklendiğinde etkiler uzun süre korunabilir.
Yıllık 1–2 seanslık koruma uygulamaları önerilir.
Selülit Mezoterapisi ile Kombine Edilebilen Tedaviler
Selülit mezoterapisi, çoğu zaman daha güçlü sonuçlar için diğer bölgesel incelme uygulamalarıyla kombine edilir.
Kombine Edilebilen Uygulamalar
-
Radyofrekans (RF)
-
Kavitasyon
-
Lazer lipoliz
-
Lenf drenaj masajları
-
Vücut sıkılaştırıcı mezoterapi
-
Lipoliz uygulamaları
Bu kombine protokoller cilt kalitesini artırırken selülit görünümünü daha hızlı azaltabilir.
Mezoterapi, tedaviye göre özel olarak hazırlanmış ilacın cildin 1 ila 6 cm altına enjekte edilmesi şekline dayanan bir tedavi yöntemidir. İlk olarak Fransız doktor Dr. Michel Pistor tarafından 1952 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Selülit tedavisinin en etkili yöntemlerinden biri de selülit mezoterapisidir. Mezoterapi orta deri tedavisidir. Ağız yoluyla veya enjeksiyonla vücuda alınan ilaçlar sorunlu dokuda yeterli konsantrasyonlara ulaşamadığı gibi sistemik yan etki potansiyeli oluşturabilirler. Mezoterapi ise sorunlu bölgeye küçük enjeksiyonlarla yapılan bir işlemdir. Sorunlu alana tedavi edici dozda ilacı sistemik yan etki riski olmadan uygulama imkanı sağlar.
Mezoterapide hazır ilaç karışımları kullanılabileceği gibi hekim hastanın durumuna göre bir ilaç kokteyli de oluşturabilir. Kokteylde kan dolaşımını hızlandıracak, düzenleyecek, yağların parçalanmasının sinyallerini iletecek, bağ dokusunun organizasyonunu düzenleyecek ilaçlar yer alır. Dolayısıyla mezoterapi mikro dolaşımı düzelterek dokuda ödem oluşumunu önler, yağları parçalayıp yağ nodüllerinin küçülmesini sağlar. Bozulmuş bağ dokusunu yeniden yapılandırarak selülit görünümünde düzelme sağlar. Lenfatik dolaşımı artırır.
Selülit mezoterapisinde mikro dolaşımı harekete geçirecek, bağ dokuyu düzenleyecek etken maddeler karıştırılarak, ince ve kısa iğnelerle uygulanır. Selülit mezoterapisinde, enjeksiyon sayısı tedavi edilecek alanın büyüklüğüne, sorununa, lokalizasyonuna bağlı olarak değişir.
Selülit mezoterapisinde, hissedilen ağrı oldukça azdır. Enjekte edilen ilacın sistemik dolaşıma geçişi yok denecek kadar azdır. Selülit mezoterapisinde, işlem sırasında oluşan hafif kızarıklık ve sonrasında oluşabilecek morluklar tamamen geçicidir.
Fosfatidilkolin ve L-karnitin içeren enjeksiyon lipoliz olarak adlandırılan mezoretarapi uygulamaları ve selülit patofizyolojisinde etkili olduğu gösterilen L-karnitin; organik silikon, kafein, melilot extract gibi etken maddelerin karışımından oluşan selülit mezoterapisi bu dönemde en sık uygulanan tedaviler arasındadır.
Selülit mezoterapisinde, seans sayısı selülitin evresine ve uygulama yapılacak kişilerin yapısal özelliklerine göre belirlenir. Haftada bir 10 seanslık kür genelde yeterli olmaktadır. Ancak selülit tedavisi süreğendir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, zararlı alışkanlıkların bırakılması ile beraber belli zaman aralıkları ile tekrarlanan selülit mezoterapisi ile düzgün deri görünümüne sahip olmak tabii ki gayet mümkündür.