Yapılan araştırmalara göre; ağız yoluyla alınan vitamin ve mineral takviyelerinin sadece yüzde 30’u emilim sağlıyor. Buna çözüm olarak, intravenöz tedavi geliştirildi. Artık, vücut için gerekli takviyeler, damar yoluyla yan etki yapmadan alınabiliyor.
Vücudumuz için çoğu vitamin ve mineral “esansiyel”, yani normal metabolizma için hayati önemde olup gıda yoluyla alınması mecburi olmaktadır.
Vitamin, mineral, aminoasit ve antioksidanlar direkt olarak damar yoluna verildiğinden hem hücreler için çok daha kolay ulaşılabilir oluyor, hem de ağız yoluyla verilmesi mümkün olamayan mega dozlar herhangi bir yan etki riski olmadan uygulanabiliyor. Bu özellikle kanser hastaları için hayati öneme sahip.
Bağışıklık sisteminin hayatta kalmak ve sağlıklı kalmak için düzgün bir şekilde çalışması şarttır. Vücudumuz her gün mikroplara, mikroorganizmalara, virüslere, toksinlere ve farklı yabancı maddelere karşı savaşmaktadır. Bunu hissetmiyor bile olsak, bağışıklık sistemimiz sürekli olarak çalışmaktadır. Kötü beslenme alışkanlıkları, uyku eksikliği, egzersiz eksikliği, stres, sigara, alkol vb. faktörler bağışıklık sistemi işlevlerini azaltır. Bağışıklık sistemi yavaşladığında, hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Bağışıklık sistemi protokolü, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olan, yüksek mineral ve vitamin miktarından oluşmaktadır. Aynı zamanda hastalıkları önleyip, vücuda uzun süre dayanıklı bir direnç kazandırmaktadır.
Damar İçi Enjeksiyon (i.v)
1) Glutatyon
Glutatyon, hücrelere zarar verebilen reaktif oksijen moleküllerini ve serbest radikalleri hedef alıp onları yok ederek vücudu koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Glutatyon, vücudumuzun ürettiği önemli antioksidanlardan biridir. Üç aminoasitten oluşur: Glutamin, Glisin ve Sistein. Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık işlevi ve kronik enflamasyonun kontrol altına alınması glutatyon düzeylerinin yüksek tutulmasıyla ilişkilidir. Glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir.
a) Glutamin
.Protein sentezince vazifeli bir Amino Asittir.
.L-Glutamin insan organizmasındaki diğer hücrelere Glutamin desteği sunar.
.Kas yıkımının engellenmesine yardımcı olmaktadır.
.Hücresel yapı, hacim ve hidrasyonların korunmasında da kullanılır.
.Hücrelerin iyileşme süreçlerini hızlandırıcı etkiler sunar.
.Özellikler sporcular tarafından gıda takviyesi olarak sıklıkla tercih edilebilmektedir.
.Kas onarımı ve kas ağrılarının azaltılmasında dışarıdan besin, besin takviyesi olarak alınabilmektedir.
b) Glisin
.Proteinlerde yer alan 20 amino asit arasında adı geçer. Bu amino asitler arasında en basit olan amino asittir. Yan zinciri yalnızca bir adet hidrojen atomdan ibarettir.
.Merkezi sinir sisteminin genel sağlığı, fonksiyonlarının devamlılığı ve işlevi için lazım olan bir maddedir.
.Manik deprasyon veya Hiperaktivite gibi merkezi sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan maddelerdendir.
.Sara hastalığının nöbet aralıkları, süresi gibi Sara’ya yönelik tedavi süreçlerinde de tercih edilmektedir.
.Hipoglisemi tedavisinde de kullanılmaktadır.
.İnsan organizması tarafından; Glutatyon yapımında kullanıldığı gibi Kreatin ve Kolajen üretmek için de kullanılmaktadır.
.Glisin maddesi alkolün karaciğere verdiği tahribatın engellenmesine de katkı sunabilmektedir.
c ) Sistein
.Tıpkı Glutamin ve Glisin gibi proteinlerin üretilmesinde kullanılan temel 20 amino asit arasında adı geçmektedir. Pek çok Amino Asitlerde olduğu gibi hem L hem de D izomerleri mevcuttur. .Ancak aktif olan türü L’dir.
.Beyaz et, kırmızı et, sarımsak, yumurta, soğan gibi besinlerde mevcuttur.
2) Yüksek Doz C Vitamini
Bu işlem, bağışıklık sistemini güçlendirir ve antioksidan etkisi yaratır. Bağışıklık güçlendirme tedavilerinin koronavirüs salgını sebebiyle bir kez daha önem kazandığı şu günlerde, damar yoluyla alınan yüksek doz c vitaminini sizlere daha iyi anlatmak istedik. Yaşlanma karşıtı etkisiyle de bilinen damar yoluyla vitamin takviyesi; son dönemde Koronavirüs ile mücadele için de üzerinde araştırmalar yapılan bir yöntem haline gelmiştir. Aynı zamanda kanser hastası bireylerin de yüksek doz C vitamini ile hızlı toparlanma sağlayabildiği, son dönemde yapılan araştırmalarda ortaya konmuştur.
3 ) Serotonin
Serotonin, sinir hücreleri arasında sinyaller gönderen bir nörotransmittir. Kimyasal bir sinir hücresi olarak, beyinde ve bağırsaklarda üretilir. Beynin ve bağırsakların yanı sıra az bir miktar kan trombositlerinde ve merkezi sinir sisteminde de bulunur. Birden çok fiziksel ve psikolojik işlev üzerinde etkilidir. Eksikliği başta depresyon ve anksiyete olmak üzere pek çok ruhsal soruna neden olabilir.
Kullanım Seansları ve Sıklığı
Seansların adedi ve sıklığı, protokol formunda belirtilen tıbbi geçmişe ve kişinin ihtiyacına bağlı olarak belirlenecektir. Seanslar, doktorun gözetiminde, protokollere bağlı olarak düzenli aralıklarla sürdürülmelidir.
Protokol, kişinin ihtiyacına ve sağlık durumuna bağlı olarak 5 – 10 seansta uygulanabilir.